14 Nisan 2013 Pazar

"Rüzgarda uluyan görünmez köpeklerin sesi etrafımızı kuşatıyordu." Onları göremesek de sesleri tüylerimizi diken diken etmeye yetiyordu. Her geçen saniye bize daha çok yaklaştıklarını fark ederek daha hızlı koşmaya çalışıyorduk fakat pes etmeye çok yakındık. Aptalca bir heves uğruna çıktığımız bu tehlikeli yolculuktan duyduğumuz pişmanlık bizi yiyip bitiriyordu.
Adrenalin!
Çılgınca peşimizden koşan bu görünmez yaratıklardan bir tanesinin daha sıcak nefesini boynumda hissettim. Lanet olsun! Çok yaklaşmışlardı ve onları göremememiz bizi daha çok korkutuyordu. Sanırım teslim olacaktım. Yürümekte zorlanıyordum. Kilometrelerce koşmamıza rağmen peşimizi bırakmamışlardı ve birkaç dakika içinde sonumuzun geleceğini biliyordum. Son bir kez hızlanmaya yeltendim fakat artık imkansızdı. Giderek yavaşlıyordum. Arkadaşımı görebilmek için ve biraz olsun dinlenebilmek için durup etrafıma bakındım ve tam o sırada ensemde hissettiğim sıcaklık tüm vücudumu ürpertti. Artık zamanımın kalmadığını düşünürken boynumda feci bir acı hissettim. Son gücümle dönüp arkama baktığımda boşluktan başka bir şey göremedim ve yere damlayan kanımın üstüne düşerken hissettiğim son şey hayal kırıklığı oldu.

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder